Bazı cümlelerin ağırlığını kaldıramayınca olduğu yerde
bırakıp enkazını, uzaklaşmayı tercih ediyorum… Bazen daha fazla kırılmamak
için, çoğu zaman o an yapılabilecek bir şey olmadığı için.
Kısa bir süre sonra
bıraktığım yere dönüp, elimde kalanları bulmaya çalışıyorum. Bir sorgulamam
oluyor elbet… ”Neden” lerime cevap arıyorum. Bu bir isyan arayışı değil…
İmtihan sırrını çözmeye çalışıyorum. Rabbimin dilediğini yapmak için sebeplere
ihtiyacı yok, lakin benim sebepleri
görmem lazım tekerrüründen uzak durabilmek için. Aynı yola giden kapıları
kapatmadan yoluma devam edemem.
Baş edemeyeceğimi
sandığım büyük acılarım oluyor içimde. Üzülmekten sıkıldığım, artık üzülmek
istemiyorum dediğim bir çok anıyla dolu hafızam..Şimdi bakıyorum hepsinin adı
mazi olmuş… Yaralarım duruyor olduğu yerde, zaman ilaç oluyor diyemem ama başka
imtihanlara yöneldikçe rotam, diğerlerinin önem sırası değişiyor…
Yeni metodlar
arıyorum her seferinde..İyi olmak için, ayakta kalmak için, en önemlisi de
yoluma hız kesmeden devam edebilmek için. Önceleri içim faklı dışım farklı
oluyor… Bütün meydan okumalarım dilimde kalıp, yüreğime inemiyor… Belki o da
benim duam oluyor… Zamanla düzelen şeyler de oluyor, gitgide bozulan şeyler
de.. Ama birkaç zamandır uygulamaya çalıştığım şeyler var… Üzüleceğimi bildiğim
olayları yaşamadan önce Allah’ a söz veriyorum; sonucu bana görüntüde şer de olsa
tevekkül edeceğim diye..İnsanım ben de elbette üzülüyorum ama tek damla
gözyaşımla verdiğim söz oturuyor yüreğimin orta yerine… Kendim için bütün umutsuzluklarımı O’nun
rızası için tevekküle çevirmeye çalışıyorum…
Bazı acılar ömürlük
izler bırakıyor…Sizle beraber büyüyor. İşte o acılar hayattaki anahtarınız
oluyor..En büyük yaranız, en büyük hayat dersiniz olmazsa aynı şeyleri yapmaya
devam edersiniz..Yaradanın eğitim metodu bu. Gerçi biz yanacağımızı bile bile
gönüllü atlıyoruz o ateşe de…Nihayetinde; kendimiz edip, kendimiz buluyoruz. Kadere
sitem etmek, insanlara kızmak faydasız kalıyor…
Söylemesi kolay,
bilmesi kolay, uygulaması imkansız gelse de, bazı yollara gitmek için sadece
içimizdeki mücadele bile rahmete mazhar olabiliyor… Allah dilerse taşı, çiçekle
kırdırabilir. Kendi ufacık ilmimizle kaderi anlamaya çalışmak neticesiz
kalıyorsa eğer, tevekkül ve sabırdır tek çare.
Ve “Allah sabredenlerle beraberdir” !