6 Eylül 2014 Cumartesi

Sadece Kendime Sesleniş

  Çook uzaklardan sesleniyorum , cisimlerin bulunmadığı bir yerden.! Burdan bakınca nasıl da komik gözüküyor herkes, herşey.
  Ne çok da kafanıza taktığınız şey var. He bir de o taktıklarınızın bir tek size sıkıntı olduğunuzu sanıyorsunuz. Dünyada kaç milyar insan var farkında mısınız? 
  Gerçeğin peşinden koşup dururken,dünyanın ne kadar gerçek olduğunu sorgulamayanlar, birşeyleri düzgün yapmak için kendi kendini paralayanlar, herşeyi kendi kontrolünde sanıp, kendini de bu yüzden bunalımlara sokanlar!! Ne de büyütmüşsünüz iradenizi! 
  Biraz bırakın sırtınıza kambur yaptığınız yüklerinizi. Hoş siz isteseniz de, istemesiniz de size ait değil onlar bile, isterseniz hammallık yapmaya devam edin. Yaşadığınız anın içinde kaç milyar kişinin hayal ettiği güzellikler var düşünmeyin sakın! Elinizde olmayanlara yanın, hayaller kurup kurup ulaşamayınca tedavi olun. Hayal kurmanın bile tadını yaşamayı ağız tadıyla beceremeyin. Birisi biraz keyfinizi kaçırınca küsün hemen, ağlayın. Zaten hep sizin başınıza gelir, bi de geldi mi üst üste gelir. Öyle tabi yaşamak çok zor, hele bu devirde....
   Sahi kaç yıl yaşardı bir insan ortalama? Seksen? Doksan? Yüz olsun isterseniz. İmtihanlar bitmez ama ecel gelir, terhis olunur. Yani bitmez dediğiniz de en fazla yüz yıl sizin.Yahu sıkıntınız bile sizin değil. Vazifeli gelip, zamana bitince o bile gidiyor. Ama olsun yine de ağlamak, üzülmek, yıpranmak lazım(!)  
   Çoook uzaklardan sesleniyorum; burdan konuşmak çok kolay :)) Kendime uzaktan bakınca hayat ne güzel...Öyleyse uzağa, çoook ötelere gidip, şükür makamında yaşamak lazım hayatı!
Devamını Oku

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Seher Vakti Tefekkürleri

  Bulutlar var semamızda; kara kara bulutlar... Fırtınalar kopuyor dünyalarımızda ve zifiri karanlık şu upuzun gece. Tasvire ne hacet yangınlar var yürekte...
  Duaya sığınmaktayız yani en büyük ve  emin kalemize. Gözyaşımızla koşuyoruz yanına, naz- niyaz makamına çıkmak istiyoruz bazen. Yalnız Sana şikayet ediyoruz halimizi ve yalnız Senden istiyoruz huzuru, elbette yalnız Sana kulluk ediyoruz!
  O kapkara bulutlar rahmet olup yağıyor toprağa. Ya Rahman! Senin merhametinden hiç şüphe etmeden isteyeni eli boş çevirmezsin ki sen zaten! Dağıtırsın bütün fırtınaları. Hatta kara bulutları da, fırtınaları da vesile edersin yağmura. Biz bilmeyiz ki Rabbim, biz yalnızca isteriz!
    Biz o zifiri uzun gecelerin sonunda hep güneş doğar biliriz, görürüz ama bunca zulmün, bunca acının, bunca şerrin hayırlara gebe olduğunu da unuturuz bazen. İnsanız biz çünkü, kökümüz nisyan! Biz unutsak da Sen zalimlerin elinden bile hayırlar gönderirsin bize.Sen Rahimsin, hem Kerimsin de! Bizdeki acz ise hiç bir mahlukatta yok biliriz! Sen en çok aczini ve fakrını sana sunan kulunu seversin, bizi de sev Ya Vedud! Sev ki duası makbul kullarından olalım.
  Bir anda doğar güneş. Bir anda dağılır semayı kaplayan bütün bulutlar. Bir anlık yağmurla söner koca koca yangınlar! Ve bir anda geçer tüm sıkıntılar. Oysa sıkıntıyı bitmez sanırız biz, tıpkı ömrün bitmeyeceğini sandığımız gibi. Ne diyordu Üstad: ".... "Musibet zamanı uzundur." Evet musibet zamanı uzundur. Fakat örf-ü nâsta zannedildiği gibi sıkıntılı olduğundan uzun değil, belki uzun bir ömür gibi hayatî neticeler verdiği için uzundur."  Hayati neticeler için 20 yılımız okulda geçer mesela bizim... Çünkü; güzel bir mesleğimiz olmazsa sıkıntı çekeriz. Bir o kadar yıl da çalışıp mevkimiz artsın diye bekleriz. Sahi bu mu bizim hayati neticemiz??
  Sıkıntı çekilmiyor aslında karşılamasını bilince. Bir hüzün oluyor insanın içinde lakin zaten; "Allah kalbi hüzün içinde olan tüm kullarını sever" buyuruyor Efendimiz! Ya Rabb sen sevdiğin kullardan eyle! Hüznünü sevenlerden, hüznünü yüreğindeki merhametten alanlardan! 
  Şimdi ne şahsi hayatımdaki imtihanlardan, ne de kainattaki musibetlerden korkmuyorum! Hepsinin Efendisi, Hepsinin Hakimi kalbime bu hüznü koyduysa beni seviyor biliyorum! Bilerek istiyorum ellerimi semaya kaldırıp! Çünkü biliyorum; "Allah kulun zannı üzeredir"


Devamını Oku

25 Ocak 2014 Cumartesi

Gidenlerin Ardından

   Gidiyordu herkes birgün. Rolü biten alınıyordu sahneden. Kimi başka birinin hayatında başrole atanıyordu, kimi uzaklardan misafir oyuncu olarak devam ediyordu rolüne, kimi ebediyete göçüp, bir ömür hasrete bırakıyordu kalbimdeki yerini. Ama biliyorum gidiyordu herkes...
   Arkada mı kalmış oluyordum ben, yoksa gidenler de benim kadar arkada kalmış hissediyor muydu? Yüreğimde öyle bir gitmek sevdası var ki, hep daha uzağa...Sabitlik, aynılık, durağanlık halleri ruhuma takılmış bir pranga gibi. Her an gittiğimi hissederken, bu arkada kalmışlık hissi de insan olmanın bir handikabı olsa gerek. 
   Hayatımın göç mevsimlerinden birindeyim yine. Ebediyete uğurlayıp, ardından bakakaldığım da var, uzak ülkelere gelin gönderiyor olduğum da... Gidiş yolları ayrı ayrı olsa da teselli hep aynı; "Vuslat"  Nerde, ne zaman bilmesem de var olan bir "vuslat" 
   Arkada kalan olunca başka görmeye başlıyorsun dünyayı. Etrafında gördüğün herşeyin,herkesin ardında kalanı oluveriyorsun birden. Kaybetmek korkusu yapışıyor boğazına kocaman bir düğüm gibi. Oysa insan sahip olmadığı birşeyi kaybedemezdi zaten. Ben miyim sahipleri sanki?
   Arkada kalan olunca bağlanamıyorsun da geride kalanlara. Ya da bağlanmıyorum sandığını, küçücük bir eşyanı kaybettiğinde anlıyorsun. Bağlanmamayı öğrenmeye çalışıken bocalıyorsun çok zaman... Kendine düşman kesiliveriyorsun. Ama Yaradan bırakmıyor elini, eğer sen tutunmayı bilirsen. Sığınmayı öğreniyorsun O' na... 
   Gidenlerin ardında kalan olmadığını anlıyorsun sonunda... Bir gün,  gidenin aslında kendin olduğunu hissettiğinde, yaşadığın herşeyin başrolünde kendi nefsin olduğunu gördüğünde ;hayatında, gittiği zaman üzüldüğün insanlar olduğuna şükretmeye başlıyorsun.. Çünkü hepimiz gidiyoruz. O dilerse, hayatımıza gidişine üzüleceğimiz yoldaşlar gönderiyor. Herkes gidiyor, gençlik gidiyor, ömür gidiyor, kalan hep "O" oluyor.
     Şimdi ben, bu ayrılık kıyılarında hüznüme mağlup olmamak için Sana sığınıyorum... Yüreğim Senden gelecek bir teskine öylesine muhtaç ki...  Yoluma gönderdiğin refakatçiler için şükürler olsun. Yoluma, yolundan ayrılmayanları çıkar ve yolun hep gittiğini bana hiç unutturma Ya Rabb!
Devamını Oku