27 Ocak 2012 Cuma

Yalnızlık Senfonisi

Özlemiştim yalnızlığın soğuk çehresi altındaki şefkatini..Mimiklerindeki sert ifadenin altından beni kabul edişini bekliyordum..
Gel-gitlerim hep ondan sebep oysa...Ne zaman kalabalıklarda göz göze gelecek olsam yalnızlığımla,hep aynı bakış;"Neden?"
Yalnızlık, yalnız bırakmaya gelmiyor hiç..Bende onun yokluğunda yokum aslında...Sessizliğim de o, içimdeki kalabalık da,
sesim de...Kahrımı en çok çeken,cefakar,vefakar dostum...İhmal etmedim seni..Bakma etraftaki görültüye sen,biz senle
hep ikimiziz..Hatta sen, benim tek olabildiğim tek gerçeksin...
İnsanlar yalnızlıktan neden korkar ki?..Kime gidilirse gidilsin,nerde olunursa olunsun dönüş yalnızlığa değil midir?
Gittiğinin adı yalnızlık zaten...Başkalarının ıssızlığında kaybolup, yalnızlığımıza ihanet ediyoruz belki de..
Adını yalnızlık koymuşlar bir kere, ben adına "gerçek ben" diyorum...Kendimle başbaşa olmak..Kendimi duymak..
Aslında en yalnız insanlar, yalnızlıktan korkanlar..Kendisinden kaçar mı insan?Kaçsa nereye kadar ki?
Hem kendini tanımamış insan, yanında kaç insan olursa olsun zaten yalnızdır..Belki de bencil...Kaçmak için
kendisinden, insanlara tutunan bir egoist..Derine inemeyen, karşısındakini duyamayan, kalabalığı yalnız kalmamak
için seven....
Tam anlamıyla tanıyınca "gerçek ben"i anlıyor insan yalnızlığın aslında sessizlik olmadığını...En görültülü,
en kalabalık yer olduğunu...Ondandır,gerçek yalnızlar kalabalıkta yaşar...Çünkü; yalnızlık gözü karalıktır
aslında biraz...Başkalarını daha iyi görebilmektir.Bir insan yalnızsa Her yerde yalnızdır...Ne yalnızlığından
korkarak kaybolmak ister insanlarla beraber..Ne de kalabalıktan korkup, yalnız kalmak ister...Ve gerçek yalnız
asla ben yalnızım demez...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder